7 Temmuz 2011 Perşembe

SIĞ SULARDA NAÇİZANE SANAT YORUMUM!

Andy Warhol, ''Sanatçı, insanın ihtiyacı olmayan şeyleri üreten kişidir'' demiş. Valla kendisini şahsen tanımam, bu lafları özlü sözler kitabına bir cümle daha eklemek için mi söylüyor bilemem, hani demişti ya, bir keresinde ''herkes bir gün 15 dakikalığına ünlü olacak'' diye, bu da, nasıl bir laf etsem de, millet başucuna azsa bakış açısıyla söylenmiş bir söz mü anlayamadım, ama takıldım bir kere işte. 
 
Bir sanatçının insanı bu kadar somut düşünmesi nasıl olabiliyor diye kendi kendime soruyorum. Sanki biri olursa diğeri olmuyor gibi geliyor bana.
 
Şöyle bir hayal etmeye başladığımda, bu söz, mağara devrinde duvarlara resimler çizen atalarımızın yaptıklarını - biliyoruz o zamanlar yazı yok, adamlar dertlerini resim çizerek anlatabiliyorlar ancak - bir ihtiyaç üretimi olarak kabul edersek, bu resimlere sanat muamelesi yapamayacağız anlamına mı geliyor?
 
Yani resmin konusu ''karıcığım ben büyük boynuzu avlamaya gidiyorum, şu kayanın arkasında olacağım, beni orada bulabilirsin'' olunca, bu bir sanattan çıkıyor yerini not defterine mi bırakıyor?
 
Hadi böyle oluyor diyelim, ihtiyacımızın olmadığı şey dediğimiz zaman, canım sıkılıp ihtiyacım olmayan kağıt kayıklar yapmaya başladığımda, bunlar birer sanat eseri haline mi geliyor, bu konuda havaya girmek gerekiyor mu?
 
Biraz toplumsal açıdan bakarsak, ihtiyacımız olmayan maddeler ile çevrili bir dünyada yaşıyoruz, yani ikinci saatimiz, üçüncü şapkamız, beşinci gömleğimizle ilgili ihtiyacımız tamamen kişisel yorumlarımıza bağlı. Hani bunları alırken ihtiyaç olarak görüyor, sonra da aç insanlar için sokağa yemek atmayalım diyoruz ya, buradaki kişisel çelişkimizden yola çıkarsak, sahip olduğumuz tüm ikinci mallarımız için birer sanat eseri diyebiliyor muyuz?
 
Belki de Andy Warhol ''ihtiyacımız olmayan'' derken herhangi bir işe yaramayan demek istiyordur diye kendi kendime eklemeler yapıyorum bu söze. Şimdi evimize aldığımız bir biblo, aynısından yüzlerce üreten bir fabrikadan çıkmış bir eşya olarak, herhangi işe yarar bir araç olmadığı için sanat eseri mi sayılıyor?
 
Bunlarla biraz demogoji yaptığımın farkındayım da, üzerinde bu kadar demogoji yapmaya izin veren bir cümleyi de boşa harcayasım gelmiyor.
 
Bazen en çok ihtiyaç duyduğum şey sessizlik içinde çalan güzel bir melodi olurken, bazen dünyadan kopup içine girebileceğim bir film oluyor. Hiç anlamasam da bazı resimlerin önünde dakikalarca durmak bana iyi gelirken, hasbelkader gördüğüm bazı heykellerdeki kıvrımlar içimi bir tuhaf yapıyor. Bu duygulara hiç ihtiyacım yokmuş demek ise, biraz insanlıktan çıkıp makineleşmek oluyor, yani bir insan hem sanatçı olup, hem insanlara neden makine muamelesi yapıyor ben bunu anlayamıyorum işte...
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder